YASAL BİLGİLENDİRMELER

Bilgilendirme

» YANLIŞ SİGORTA UYGULAMALARI  

Sigortalı/Sigorta Ettiren/Lehdar/Hak Sahibi sıfatını haiz olduğunuz sigorta ilişkisinde tarafınıza ya da üçüncü şahıslara haksız menfaat sağlamaya yönelik herhangi bir eyleme sebebiyet vermeniz durumunda, tazminatı eksik alma veya alamama durumları ortaya çıkabileceği gibi Türk Ceza Kanunu ile 30 Nisan 2011 tarih ve 27920 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti, Bildirimi, Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usül ve Esasları Hakkında Yönetmelik" hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir. Detaylı Bilgi için tıklayınız.

» VERGİ UYGULAMALARI  

Sektörel Vergiler ve Fonlar

• Doğrudan Vergiler

- Gelir Vergisi 

- Kurumlar Vergisi 

• Dolaylı Vergiler

- Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV)
- Yangın Sigorta Vergisi (YSV) 
- Katma Değer Vergisi (KDV)
- Damga Vergisi

• Fonlar

- Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu

- Garanti Fonu

Gelir Vergisi 
Sigortacılık ile ilgili Gelir Vergisi Kanunu hükümleri özellikle vergi tevkifatı ve sigorta aracılarının ve sigortalıların vergilendirilmesinde uygulama alanı bulmaktadır.

Sigorta şirketleri, Kanunun 94. maddesine göre, aşağıda belirtilen işlemlerinden gelir vergisi tevkifatı yapmak zorundadırlar:
- Çalıştırdıkları personele yapılan ödemelerden
- Serbest meslek erbaplarına yapılan ödemelerden
- GVK'nun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden
- GVK'nun 94/6.maddesine göre dağıtılan kar paylarından
- Sigorta eksperlerine ödenen ücretlerden

Kanunun 75. maddesi 2. fıkrasına aşağıdaki 15 numaralı bent eklenerek, emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan bu ödemeler menkul sermaye iradı sayılmıştır: 
Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından;
a) On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler (94 üncü maddeye göre tevkifat)
b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, malüliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler (94 üncü maddeye göre tevkifat)
c) Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, malüliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler (94 üncü maddeye göre %5 tevkifat)

Kanunun 89. maddesinde ise, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden hangi indirimlerin yapılabileceği sayılmıştır. Buna göre, beyan edilen gelirin 'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin %5'ini) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları indirilebilir (Sigortanın Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim ve katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarlarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin ve çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim ve katkı payları kendi gelirlerinden indirilir).

Gelir vergisi mükellefi, geliri elde eden gerçek kişilerdir. Vergi kural olarak, vergi mükellefinin beyanına göre tarh edilir. Tüm kazanç ve iratlar vergi beyannameleri ile bildirilir. 

Gelir vergisi tarifesi artan oranlı bir tarife tipi olup, Gelir Vergisi Kanununun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesine göre, , , ' ve 5 olmak üzere artan oran üzerinden hesaplanmaktadır. 

Kurumlar Vergisi
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1. maddesinde Kurumlar Vergisi Mükellefleri sayılmıştır. Buna göre sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları Kurumlar Vergisi mükellefidir. Bu durumda sigorta şirketleri, ister Anonim Şirket statüsünde ister kooperatif statüsünde kurulsun Kurumlar Vergisi mükellefi olup bir hesap dönemi içinde elde ettikleri kazançlar Kurumlar Vergisine tabidir. Hukuki statüleri gereği Kurumlar Vergisine tabi olan sigorta şirketleri, bu özellikleri itibariyle Kurumlar Vergisi Kanunu ve ilgili tüm yasal düzenlemelere uymak zorundadırlar.

Sigorta şirketlerinin kurumlar vergisi ile alakalı olarak, diğer şirketlerden en önemli farkı, faaliyetleri sonucu kar ya da zararın tespitine yönelik indirilebilecek giderlerinden kaynaklanmaktadır. İndirilebilecek sigorta teknik karşılıkları Kurumlar Vergisi Kanunu'nun İndirilecek giderler başlıklı 8. maddesinde gösterilmiştir. Bunlar muallak hasar ve tazminat karşılığı, kazanılmamış prim karşılıkları,deprem hasar karşılığı ve hayat matematik Karşılıklarından ibarettir.

Söz konusu Kanunun 8 inci maddesinde kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek muallak hasar ve tazminat karşılıklarının tanımı "Muallak hasar ve tazminat karşılıkları; tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş hasar ve tazminat bedelleri veya bu hesap yapılmamışsa hasar ve tazminatın ve bunlarla ilgili tüm masrafların tahmini değerleri ile gerçekleşmiş, ancak rapor edilmemiş hasar ve tazminat bedelleri ve bunlara ilişkin masraflardan, reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar ile saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farklarından oluşur" şeklinde yapılmıştır. Buna göre, herhangi bir ihbar süresi sınırlaması olmaksızın, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar ve tazminat bedellerinin tamamı kurumlar vergisi matrahından indirilecektir.

Ayrıca, Hazine Müsteşarlığı'nın geçmiş 5 yılda ayrılan muallâk hasarların gerçekleşen tutarlarına oranının